“Zorba, Kınalı Serçe ve Joker” - Alparslan Demirbilek Featured

“Ədəbiyyat və incəsənət” portalının “Ulduz” jurnalı ilə birgə BİRİ İKİSİNDƏ layihəsində Türkiyənin “Genç Yürekler” jurnalının təqdim etdiyi 51 türk müəllif inin yazıları yer alır. Türkiyə türkcəsində yayılan əsərlərin əsas qayəsi budur: “Dildə, fikirdə, işdə birlik!”.

 

 

“Zorba, Kınalı Serçe ve Joker”

 

Alparslan Demirbilek

 

“Herkes kendi yolunu izler. İnsan bir ağaç gibidir. Neden kiraz vermiyor diye incir ağacını hiç azarladığın oldu mu?”

Kazancakis’ten alıntıladım, çok severim bu cümleyi ben. Alıntıyla yolcuğuma eşlik etmeye ne dersin? Belki ağacımız bir gün kiraz verir.

Aslında hepimizin bir manzarası var, bir derdi, bir sevdiği, bir sabrı, bir mucizesi; ama ne sahip olduklarımızı, ne de manzaramızı görebiliyoruz. Bir telaş, bir telaş... Kendi karanlığımıza gömüldüğümüz zaman ait olduklarımıza fırtına oluyor, gözümüze bir ışık geldi mi, fırtınadan kalanlarımıza sevgi baharları dağıtmaya çalışıyoruz. Gerçeklerden kaçmak da bir nevi çözümlerden kaçmak değil midir? Bir boşluk ve karanlık... Ne zaman kaybolduğumuz ve nerede olduğumuz bir kırılma anında yüzümüze tokat gibi inmez mi?

Ufacık şeylerden mutlu olanlardan ufacık şeyler esirgerken ufacık şeyleri hak etmeyen insanların önüne dünyayı serme çabası hayat. İşte burada incir ağacına yükleniyoruz kiraz vermediği için. Eğer incir ağacı kiraz verseydi, bu defa da niçin incir vermiyorsun diye azarlayacaktık. Ama öyle doyumsuzluklarımız var ki, incir ağacının bile kiraz vermesini sağladık. Bir ağaçtan çok meyve almayı başardık. İşte şimdi isteyen korksun. Kendisini iyileştirenler pek cesur ve güçlü olurlar.

Bir halk masalında göğsü kınalı serçe kuşu vardır, ufacık. Gök gürleyince yere yatar da, ayaklarını havaya kaldırırmış. “Neden böyle yapıyorsun?” diye sormuşlar. “Bu kadar mahlukat var yerde, olur da gök yıkılıverirse dayak olmak için ayaklarımı kaldırıyorum” demiş.

Dermiş demesine de, bir yandan da titrermiş gök gürlerken. “Korkumdan” dermiş, “kırk kantar yağım eriyor”. “Be!” demişler, “Senin kendin yoksun beş dirhem, nereden oluyor da kırk kantar yağın eriyor?” “Aaaa! Âlemin kendine göre dirhemi, kantarı var” demiş serçecik. “Siz ne anlarsınız kimin içinde ne var?” Çocukluğumda dinlemiştim bu masalı, işte kimi göğü tutar kimden habersiz, kimi de göğü başına yıkar herkesten haberli.

“Joker” kelimesinin birçok yerde farklı amaçlar için kullanıldığını duymuşsunuzdur. Bazıları jokeri bir insanı tanımlamak için kullanırlar. Joker insanlar, iki kişi arasında arabuluculuk yaparlar, ve ya şaklaban ya da şebek oğlanıdırlar. Joker kız hayatta karşımıza çıkan ve bize iyi geldiğini düşündüğümüz hatun kişidir ya da visa versa... İskambil kağıtlarındaki joker resimlerine dikkatle bakarsak kralın soytarısı olduğunu da görürüz. Ortamı güzelleştiren, sevinç ve neşeye boğan kişi anlamına da gelebiliyor. “Joker” filmini de izlemişsinizdir-acıya bağışıklığı olan bir kahraman... Hayatın iyi insanları nasıl birer psikopata çevirdiğini güzel-güzel anlatan kahraman. O filmde bütün saatler 11.11’dir mesela. Neden?

Joker küçük bir delidir, herkesten farklıdır o. Ne sinektir, ne karo, ne kupa, ne de maça... Sekiz ve ya dokuz, papaz ve ya bacak değildir. Her şeyin dışındadır, ötekilerle aynı yere ait değildir. Gerçi öbür kartlarla aynı pakette bulunur; ama orası onun kendi evi değildir aslında. Bu yüzden de çıkarılıp bir kenara konabilir, hiç arayanı-soranı olmadan. Her zaman ve her yerde deli şapkası ve şıngırdayan çıngıraklarıyla küçük bir deli çıkabilir ortaya ve gözlerimizin ta içine bakıp sorar: “Kimiz biz?”

“Neden incirlerim varken benden kiraz istiyorlar, canları ne çekerse o mu olmalıyım? Ya bir gün canları incir isterse?”

O ol! Neysen o...

“Zorba” Kazancakis'in mükemmel eseridir. İçinde çok lezzetli baharatlar barındıran çok güzel bir yemek düşünün. Her biri ağzınızda farklı bir tat bırakır. “Zorba” da sizde çok farklı duyguları aynı anda uyandırabilecek kadar başarılı bir eser. İçinde ne yok ki?! Aşk, dram, hüzün, sirtaki, özgürlük, farkındalık, ince espriler, tarih, insan doğasından kesitler...

Eğer bir roman karakteri olsaydım mutlaka Zorba olurdum. Bir masalın kahramanı olsaydım göğsü kınalı serçe... Ve bir film kahramanı olsaydım kesin Joker olurdum.

“Ben kötü biri değilim, sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir.”

 

“Ədəbiyyat və incəsənət”

(30.09.2024)

Sayt Azərbaycan Respublikası Mədəniyyət Nazirliyi tərəfindən 2024-cü ildə “Qeyri-hökumət təşkilatları üçün qrant müsabiqəsi” çərçivəsində Azərbaycan Ədəbiyyat Fondunun həyata keçirdiyi “Yeniyetmə və gənclərdə mütaliə mədəniyyətinin formalaşdırılması” layihəsinin tərəfdaşı olaraq yenilənmiş, yeni bölmələr əlavə ediımiş, layihənin təbliği üzrə funksional fəaliyyət aparılmışdır.