Doğma Sumqayıtımızın 75 yaşı tamam olur. Bu münasibətlə “Ədəbiyyat və incəsənət” portalı Azərbaycan Yazıçılar Birliyi Sumqayıt bölməsi ilə birlikdə “Türkiyə mədəniyyət xadimləri və Sumqayıt” adlı layihə icra edir.
Layihəmizin bugünkü qonağı Türkiyənin tanınmış sənət adamı, rəssam Kamal Uğurdur.
Layinəni AYB Sumqayıt bölməsinin sədri Gülnarə Cəmaləddin aparır.
-Nasılsınız, Kemal bey?*
Teşekkür ederim sayın Gülnare Cemakeddin. Çok iyiyim efendim. Hatta şu an sizlerle birlikte olmak bana bu imkanı sunmanız ayrı bir keyf oldu.
-Siz Türkiyemizin sanat alananında ünlü ressam, sayılıbseçilen sanatçısınız, Azerbaycanla ilgili neleri biliyorsunuz?
-Azerbaycan biz Türkler in kardeşi, ikinci vatanı ve güven duyduğu vazgeçilmezidir. Hani klasikleşmiş bir söz var ya iki devlet tek millet. Benim hatta ülkem için kan ve candır Azerbaycan ve Azerbaycan halkı.
Her koşulda kayıtsız şartsız amasız Azerbaycanın yanındayız.
-Ruhunuzdakı Azerbaycanın rengi ve uzun süre hasretini yaşadığınız Azerbaycanın rengi hangi rengdeydi?
-Yukarıda bahsettim sizler bizim için kan ve cansınız. O Yüzden Kanımızın rengi olan Kırmızı Azerbaycan'ımızın rengi diyeceğim
-44 günlük savaş döneminde an- an, saniye-saniye yanımızda oldunuz. Bizimle ağlayıb, bizimle birlikde güldünüz. Bu bi daha bizim* *iki devlet, bir millet olmamızı ve kan bağlarıyla bağlandığımızı ortaya koydu. Yalnız böyle bi şeyi kardeş kardeşe yapa biliyordu. Degilmi?
-Evet. Biz burada Azerbaycan'ı topraklarımız, Sizde orada Türkiye'yi topraklarınız olarak gördüğünüze göre sizin acınız bizim, bizim acımız sizin acınız olabiliyorsa, ki oluyor işte iki devlet tek millet diye kardeşlerimiz diye bundan dolayı deniyor.
-Türkiye ile Azerbaycan, hüsusile de Sumqayıtlı sanat insanları arasında kurulan sanat* *köprüsüne vesile olan Şair ve Söz yazarı Fethi AKIN bey sizleri bize tanıtdı ve bu tanışlık bize çok şeyler bahş etti.
-Değerli Şairimiz Fethi AKIN beyden Allah razı olsun. Bana sizlerle Tanışma, tanıma fırsatı verdi.
Bu bağın hiç kopmaması bu kardeşliğin tüm Dünyada bilinmesi tek dileğim.
-Eserlerinizde daha çok hangi renglere önem veriyorsunuz?*
-Eserlerim de doğallığa doğanın bize sunduğu renklere önem veriyorum.
-Hayatın rengini çeke bilirmisiniz?
-Hayatın rengini çekmek kolay değil. Milyonlarca yıllık dünyada hayatın rengi ni çekebilen olduğunu sanmıyorum. Ama benim için hayatın renği Ailem, Devletim, Vatanım ve Tüm Türk Birliğidir.
-Ölümün rengi hangi rengdedir?
-Ölüm geldikten sonra hangi renkte olmasının bir önemi olduğunu sanmıyorum. Ama illaki bir renk olması gerekiyorsa Karanlığın rengi olan siyah derim.
-Tüm sanat adamları içten içe Allaha daha çok yakın olan insanlardır. Ve bence sanat insanlarının iç dünyasındakı Allahın resmi işık, nur şeklindedir. Bes sizde? Dualarınız duyulurmu O katda?
-Sanat insanları duyarlı hisleri kuvvetli içleri dışları bir insanlardır. Sanatçıdan asla kötülük gelmez, çünkü kötü duyguları yoktur. Elbette o yüzden de biz sanatçıların dualarının o katta duyulduğu kanaatindeyim.
-İstediyiniz zaman resm yapa biliyormusunuz, yoksa Tanrının diktesiyle görüyorsunuz bu işi?
-Resim yapmak benim için bir nefes alma şekli, o yüzden imkanım olsa elimde fırça önümde boya ile uyurum, işin espirisi bu ya her istediğim de yapabiliyorum.
-Sumgayıtla ilgili neleri biliyorsunuz? Çokmu dostlarınız var burda?
-Sumgayıt a ilğim değerli şair dostum Fethi AKIN beyin beni sizlerle tanıştırmasıyla başladı. Azerbaycanımızın ikinci büyük şehri olan Sumgaytı da orada sanatın edebiyatın baş kenti olarak duydum. Kısacası sizler ve sosyal medya aracılığıyla tanıdım. Orada çok fazla tanıdığım yok sizler ve sizlerin aracılığıyla tanıdıklarım var. Ama Azerbaycanın tüm halkı can dostumdur diyebilirim.
Ayrıca bildiğim bu yıl Sumgayıt’ın 75 yılı, bu vesileyle canı gönülden kutlarım, nice yıllar içinde kutlanmasını dilerim.
-Sumgayıtın resmini yapmayı düşündünüzmü hiç? Çekseydiniz daha çok hangi rende çekerdiniz?
-İnanın hiç düşünmemiştim, ama bu soru bana ilham verdi, neden olmasın yapabilirim.
Genelde kan rengi - acının ve sevincin rengi desem.
-Sumgayıtda olmayı düşündünüzmü hiç?
-Elbette hatta 75 yılınızı birlikte orada kutlamak isterdim. Hatta seneye bir organizasyonla tüm sanat camiasının Türkiye Azerbaycan sanatçıları olarak festival tadında hep birlikte kutlamayı ben teklif edeyim.
-Dünyanın gelecegi hangi rengde gözüküyor ressam, sanatçı Kemal beyin gözünde?*
-Mavi pembe desem. Geleceğe umutla bakıyorum. Erkeğe mavi Kadına pembe renkleri uygun gören toplum bu yaşanan kargaşanın amacının boşa oldugunu elbet anlayacak dünyada barışın ve sevginin hakim olacağına bunu da erkek ve kadının el birliği ile yapacağına inanıyorum. O yüzden mavi ve pembe diyorum.
-Bu yıl Sumgayıtın 75 yılı tamam oluyor. Ne dilemek isterdiniz şehirimize, insanlarına?
-Sumgayıtın 75 yılını kutluyorum. Umarım ileriki yıllarda Türkiye'den de sanatçı dostların katılımıyla görkemli kutlamalar yapılır. Sizleri seviyoruz ülkeniz ve Sumgayıt'ımız var olsun.
-Kara deniz önceki şevkle çırpınıyormu?*
-Bence çırpınıyor, çırpınmaması için bir neden göremiyorum. Zira biz Türklerde Vatan ve Bayrak aşkı o kadar kuvvetli ki. Birlik ve beraberlik ruhu o kadar üst seviyedeki evet karadeniz aynı şevkle çırpınıyor derim.
-Sovyetler döneminde Azerbaycanlı kalem adamlarından daha çok kimleri biliyordunuz, şimdi kimlerin ismini biliyorsunuz?
-Elbette açıkçası fazla bir bilgim yoktu ama sizleri tanıdıktan sonra dikkatimi çekti, inanın siz ve birkaç sosyal medyadan tanıdığım var çok değil yani, üzgünüm
-Azerbaycan Yazarlar Birligi ile ilgili neleri biliyorsunuz?
-Bu birliğin çok eski bir kuruluş olduğunu biliyorum.SSCB Döneminde 1934 yılında Bakü'de kurulmuş 1500 civarı üyesi olan nadide bir kuruluş olarak biliyorum.
-Azerbaycanın kahraman oğullarının resmini yapmayı düşündünüzmü hiç?
-Neden olmasın bana bu fırsat verilirse büyük bir onur ve gururla yaparım tabiki..
Tekrardan bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Azerbaycan daki tüm sanat camiasına ve sizlere selam.
“Ədəbiyyat və incəsənət”
(04.11.2024)