“Ədəbiyyat və incəsənət” portalının “Ulduz” jurnalı ilə birgə təqdim etdiyi layihədə Türkiyənin “Genç Yürekler” jurnalının seçimində 51 türk müəllifinin yazıları yer alır. Türkiyə türkcəsində yayılan əsərlərin əsas qayəsi budur: “Dildə, fikirdə, işdə birlik!”.
“Kaybedilen yitik”
Vedat Oyuklu
İlkokulumu çocuksuzluğumla yaşadım,
Benim hiç oyuncağım olmadı.
İnşaat tahtalarından yaptığım,
Paslı çivilerle kenetlenmiş arabamla
Şehirlerimi gezdim.
Kalem alacak param yoktu,
Ders bitiminde sınıfta unutulmuş
Kalem parçalarını toplardım,
Ama, ama hiç kimsenin kalemini çalmadım...
Çocukluğumu unutup,
Fırın önünde yeni çıkmış ekmeklerin
O nefis kokusunu hiç bir ücret ödemeden
Ciğerlerimin en ücra köşesine saklardım,
Çünkü ekmek alacak param yoktu.
Benim hiç 23 Nisanlarım olmadı...
Elimde kağıt bayrak sallayamadım.
Çocukluğumun gençlik çağında
Yüreğimi bayrağın rengine boyadım.
Hatırlarım da, öğle aralarında
En ücra yerlere kaçardım,
Kuru ekmekle anamın hazırladığı
Bir topak peyniri yemek için.
Üzerine içtiğim bir bardak su ile
Akşamı dört gözle beklerdim
Sıcak çorbanın umuduyla...
Ama hayatı seviyordum...
Sonu gelmiş- hayalleri toplardım-
Minibüs koltuklarında unutulmuş...
Bir ihtimal yarını beklerdim
Rüyasızlığa daldığım her uykuda.
Sevda bu ya, çocuksuzluğumu unuturdum,
Okul bahçesinde gönlümce koşardım.
İlk ayakkabımı hatırlarım:
Siyah ve tokalı...
Bir bayram sabahının ilk ışıklarını
Ayakkabılarımda yakaladım,
Kıyamadım giymeye, çocukluğuma kıyamadığım gibi.
Bir sabah çocukluğumu yitirdim,
Çok ağladım, ama dönmedi,
Gözyaşlarımda bir tomurcuk patladı.
Son defa ağladığımda gençliğim yoktu,
Onu da bir nisan yağmuruyla
Sevdasız sevgililerin son sözlerinde kaybettim.
Üniversite yıllarımı
Hocamızın “Hoş geldiniz” sözüne feda ettim.
Miting alanlarında sloganlarla boğuldum,
Gölgesiz insanların demeçlerinde düşüncelerimi yitirdim,
Hasret kalınan babayı bankamatik sıralarında yad ettim.
Gözleme kokan anamı
Aç yattığım gecelerde hatırladım...
Ama sonuçta, yine de yaşadım
Yaşanmayan her saniyede!
“Ədəbiyyat və incəsənət”
(12.12.2024)